23 Ekim 2011 Pazar

Yunanistan Macerası - Part III

Mykonos kesinlikle yetmemişti. Bir gece daha burada kalmalıydık ama gitme vakti gelmişti :( İstikamet Santorini'ydi şimdi. Feribotun gelmesini beklerken İzmirli bir çift ile karşılaştık. Baba parası yiyen tiplerdi. Neyse feribot geldi Allah'tan bu yolculuğumuz çok uzun değildi. Limana vardığımızda otel sahipleri bizi kapmak için savaş verdi resmen :) Mülayim bir amcanın otelini seçtik. Karısı bizi gün batımını izleyip fotoğraf çekilebilmemiz için bir yere götürdü. Klisenin kenarında bir yerdi, düğün falan da vardı hatta. Güneş batana kadar fotoğraf çekildikten sonra etrafı gezmeye başladık.
Daha sonra Oia'ya gittik. Her yer bembeyaz ve mavi sadece. Mükemmeldi hayran kaldık. Gece fotoğraflarını çektik ama gündüz de kesinlikle gelinmeliydi. O yüzden ertesi gün tekrar buraya gelip bir sürü fotoğraf çektik. Daha sonra Santorini de denize giremediğimiz için havuza gidelim bari dedik. Biraz fazla kalmışız, Atina'ya dönüş feribotunu kaçıracaktık neredeyse :)

Veee işte o kabus başladı 8 saat yol gittik :( Bu tatilin en kötü yanı feribotlarla gidişti kesinlikle. Gece 12 gibi vardık Atina'ya ama durmak yok tabiki de. Direkt cluba götürdü Eliza bizi. Sahil kenarında yine güzel bir mekana. Burada çok değişik shotlar denedik. Sonrasında Eliza'lara kalmaya gittik. Veee maalesef tatil bitmişti :(( Kalktık son bir hediyelik eşya alışverişini de yapıp hava alanına doğru yol aldık.
Özetle Yunanlılar iyi insanlar, Mykonos çok çılgın bir yer, Santorini romantik bir yer, Atina hiç başkent havasında olmayan güzel bir yer diyebiliriz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder